Ev İşleri, Güzellik, Sağlık, Pratik Bilgiler, Tasarruf, Kadın Erkek Herkes İçin Hayata Dair Her Konuda Püf Noktaları
püf noktalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
püf noktalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2 Mart 2014 Pazar
Seratonini Arttır Mutlu Ol
Muz ye seratonini arttır,
Yeşil yapraklı sebze ye enerjini çoğalt
Ceviz omega-3 ye beynini besle
Himalaya tuzu kullan sakinleş,
Yulaf ye depresyonu hafiflet,
Kırmızı biber ye depresyonu azalt,
Bol bol su iç, enerjin bol, stresin az olsun,
Yeşil yapraklı çiğ sebze suyu iç enerjin tavan yapsın,
Çiğ badem ye beynini besle,
Yürüyüş yap, zihnini boşalt seratonin artsın...
Yeşil yapraklı sebze ye enerjini çoğalt
Ceviz omega-3 ye beynini besle
Himalaya tuzu kullan sakinleş,
Yulaf ye depresyonu hafiflet,
Kırmızı biber ye depresyonu azalt,
Bol bol su iç, enerjin bol, stresin az olsun,
Yeşil yapraklı çiğ sebze suyu iç enerjin tavan yapsın,
Çiğ badem ye beynini besle,
Yürüyüş yap, zihnini boşalt seratonin artsın...
27 Şubat 2014 Perşembe
Yanığa Karşı Mucize Çözüm
Yurt dışından bir arkadaşımdan gelen bir e-mail için "aaa iyi oldu aklımızda bulunsun ilk yardım olarak" falan gibi bir teşekkür notu geçtim içimden.
5-10 dakika sonra da mutfakta yemek yapmaya koyuldum, bir yandan da bu maili düşünüyorum, acaba sahiden de işe yarıyor mu falan gibi, nasıl oluyor, acaba hafif yanıklarda mı işe yarar, bir de ekmek fobisi var ya hepimizde, bak şimdi şu unun marifetine.
Bir bilene sorayım işin kimyası nedir falan diye düşünürken, ufak bir tavada kızartma yapacağım, tavanın altını açtığımı unutup yağı elimle tavaya sıvazlayayım dedim ve tabiiii cızzzz. Sol el parmak uçları uffff o biçim yani. Nasıl acıyor!!!
Hemen kabarıverdiler ben dolaptan un çıkarana kadar, ama hemen elimi soktum unun içine. Acı macı kalmadı, oooohhh. Un torbası elde 10 dakika yemek yapmaya devam ettim, Sonra elimi çıkarınca şaşkına döndüm!!! Hiiiiiiç bi şeycik kalmamış, parmaklar aaaaynennn eskisi gibi, ne ağrı, ne sızı, ne su toplama, vs.
Şimdi hepinize tavsiye hemen bir kavanoza un koyup buzdolabınıza koyun, aramaya uğraşmamak kızgın yağ ile bir iş yapacağınız zaman dolaptaki unu hazır tutun.
Denildiğine göre un soğuk olunca daha iyi hissediyormuş insan.
SEVDİKLERİNİZ DE OKUYABİLSİN DİYE LÜTFEN PAYLAŞALIM..!!
OKUDUYSANIZ ve BEĞENDİYSENİZ, BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞIR MISINIZ?
En güncel ve faydalı sağlık bilgilerini almak isteyenler facebook sayfamızı tıklayarak beğensinler..
21 Şubat 2014 Cuma
Suyu Doğru Zamanda İçmek Gerekir
- Uyandığınızda 2 bardak su içmek, iç organlarını harekete geçirir.
- Yemeklerden 30 dakika önce 1 bardak su içmek, sindirime yardımcı olur.
- Duş almadan önce 1 bardak su içmek, tansiyonun yükselmesini önler.
- Yatmadan önce 1 bardak su içmek, beyin kanaması ve kalp krizini önler.
Keçi Sütünün Faydaları
Keçi Sütünün Faydaları:
Normal süte oranla çok daha fazla kalsiyum, magnezyum ve vitamin içeriyor. Bu nedenle de kemik gelişimine son derece faydalıdır.
Kansere karşı korumada etkili olan selenyum bakımından zengindir.
Kolonda zararlı bakterilerin bulunmasını engeller.
Kolay hazmedilebilir olması açısından hazımsızlık ve kabızlık sorunu yaşayanlara tavsiye edilir.
Keçi sütü düzenli olarak kullanıldıgında egzema, astım ve sindirim sistemi rahatsızlıklarının azalmasına yardımcı oluyor.
Varis tedavisinde destekleyici olarak kullanılıyor.
20 Şubat 2014 Perşembe
Salepin Faydaları Yararları
Salepin Faydaları Yararları
Kış aylarının vazgeçilmez içeceklerinden olan salepin bir çok faydalı etkisi ortaya çıktı.
Dondurma üretiminin yanı sıra soğuk kış günlerinde tüketilen ve yüzyıllardır kullanılan bir içecek olan salebin, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde doğal olarak yetişen bazı orkidelerin yumrularından elde ediliyor..
Salepin, soğuk günlerde vücudu sıcak tutan, soğuk algınlığına karşı direnç veren, özellikle sütle hazırlandığında besleyici, geleneksel bir içecek olduğunu, salebin kronik ishali kesici etkisinin bulunduğunu da biliyoruz.
''AFRODİZYAK ETKİSİ DE VAR''
Salebin yapıldığı orkide yumrularının içinde bulunan bazı maddelerin, boşaltım sistemi hastalıklarında tedavi edici özelliği bulunduğuna dikkat çekmeliyiz.
''Salebin bağırsak rahatsızlıklarına, soğuk algınlıklarına ve öksürüğe karşı etkileri halk arasında çok eski dönemlerden beri bilinmekte ve bu içecek yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca afrodizyak etki göstermektedir. Türklerin saleple tanışması çok eski dönemlere rastlamaktadır. İslamiyetin kabulüyle birlikte, İslam dininin yasakladığı şarap ve kımız gibi alkollü içkilerin yerini boza, şıra ve salep gibi alkolsüz içecekler almıştır. Şıra daha çok yaz aylarında tercih edilirken, boza ve sıcak servis edilen salep kış aylarında içilmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahlar için hazırlanan kuvvet macunlarına zencefil, kişniş, sinameki, çörekotu, Hindistan cevizi, anason gibi birçok şifalı bitkinin yanı sıra salep de eklenmekteydi. Yine o dönemde kış aylarında sokaklarda güğümlerle salep satılmakta, büyük ve kulpsuz porselen fincanlarda salep içilmekteydi.''
''1 KİLO KURU SALEP ELDE ETMEK İÇİN 2 BİN 600 ORKİDE''
Botanik uzmanlarının, dünya tıbbi bitki ticareti sıralamasında 3. sırada bulunan Türkiye'de, salebin, doğal ortamlarının tahrip edilmesi ve aşırı söküm yüzünden yok olmaya başladığını belirttiklerini dile getirerek, 1 kilogram kuru salep elde edebilmek için ortalama 2 bin 600 civarında orkideye ihtiyaç duyuluyor.
Kış aylarının vazgeçilmez içeceklerinden olan salepin bir çok faydalı etkisi ortaya çıktı.
Dondurma üretiminin yanı sıra soğuk kış günlerinde tüketilen ve yüzyıllardır kullanılan bir içecek olan salebin, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde doğal olarak yetişen bazı orkidelerin yumrularından elde ediliyor..
Salepin, soğuk günlerde vücudu sıcak tutan, soğuk algınlığına karşı direnç veren, özellikle sütle hazırlandığında besleyici, geleneksel bir içecek olduğunu, salebin kronik ishali kesici etkisinin bulunduğunu da biliyoruz.
''AFRODİZYAK ETKİSİ DE VAR''
Salebin yapıldığı orkide yumrularının içinde bulunan bazı maddelerin, boşaltım sistemi hastalıklarında tedavi edici özelliği bulunduğuna dikkat çekmeliyiz.
''Salebin bağırsak rahatsızlıklarına, soğuk algınlıklarına ve öksürüğe karşı etkileri halk arasında çok eski dönemlerden beri bilinmekte ve bu içecek yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca afrodizyak etki göstermektedir. Türklerin saleple tanışması çok eski dönemlere rastlamaktadır. İslamiyetin kabulüyle birlikte, İslam dininin yasakladığı şarap ve kımız gibi alkollü içkilerin yerini boza, şıra ve salep gibi alkolsüz içecekler almıştır. Şıra daha çok yaz aylarında tercih edilirken, boza ve sıcak servis edilen salep kış aylarında içilmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahlar için hazırlanan kuvvet macunlarına zencefil, kişniş, sinameki, çörekotu, Hindistan cevizi, anason gibi birçok şifalı bitkinin yanı sıra salep de eklenmekteydi. Yine o dönemde kış aylarında sokaklarda güğümlerle salep satılmakta, büyük ve kulpsuz porselen fincanlarda salep içilmekteydi.''
''1 KİLO KURU SALEP ELDE ETMEK İÇİN 2 BİN 600 ORKİDE''
Botanik uzmanlarının, dünya tıbbi bitki ticareti sıralamasında 3. sırada bulunan Türkiye'de, salebin, doğal ortamlarının tahrip edilmesi ve aşırı söküm yüzünden yok olmaya başladığını belirttiklerini dile getirerek, 1 kilogram kuru salep elde edebilmek için ortalama 2 bin 600 civarında orkideye ihtiyaç duyuluyor.
16 Şubat 2014 Pazar
Göbek Düşmesine Kesin Çözüm
Göbek Düşmesi Nedir, Nasıl Geçer?
Ciddi sağlık problemlerinden biri olan göbek düşmesi yaygın olarak görülen bir sağlık sorunu olmakla birlikte geleneksel yöntemlerle tedavi edilmektedir. Göbek düşmesinin nedenleri genellikle halk arasında ağır eşya kaldırma nedenine bağlanır. Göbek düşmesi, ağır bir eşya kaldırdıktan sonra göbeğinizin yerinden kayarak vücutta başka bir noktaya yönelmesi nedeniyle oluşur. Göbek düşmesi hastalığının belirtileri; Halsizlik, yürümede zorlanma, ateş, ishal ve kusma olarak sıralanabilir. Ekseninden başka bir noktaya inen göbek, ağır kaldırmanın da etkisiyle vücutta yukarıdaki belirtilere sebep olmaktadır. Göbek düşmesi genellikle geleneksel yollarla tedavi edilmektedir. Göbek düşmesinin tedavisi için birçok farklı yöntem bulunmakla birlikte en yaygın olarak kullanılan yöntem bardak çekme yöntemidir.
Göbek düşmesine kesin çözüm :
Elinize, ateşten etkilenmeyen bir metal çubuk, çatal, bıçak veya çöp şiş vs. alarak ucuna küçük bir parça pamuk sarıp kolonya veya alkolle veya ispirto ile ıslatın. Sonra çakmakla ateşleyin, kalın camlı bir bardak veya kupanın içini ısıtıp bardağın ağız kısmını göbeğe yapıştırın.
Bir diğer yöntem de; göbeğe büyük yumurta büyüklüğünde pamuk yerleştirip üzerine 3 tane kibrit çöpü takın ve çöplerin ucunu ateşleyip üstüne bardağı kapatın, içi ısınan bardak göbeğinizi yukarı doğru çekecektir, biraz bekletip kuvvetli ve sert bir şekilde bardağı çekin, göbek yerine gelecek ve sancı geçecektir.
Ciddi sağlık problemlerinden biri olan göbek düşmesi yaygın olarak görülen bir sağlık sorunu olmakla birlikte geleneksel yöntemlerle tedavi edilmektedir. Göbek düşmesinin nedenleri genellikle halk arasında ağır eşya kaldırma nedenine bağlanır. Göbek düşmesi, ağır bir eşya kaldırdıktan sonra göbeğinizin yerinden kayarak vücutta başka bir noktaya yönelmesi nedeniyle oluşur. Göbek düşmesi hastalığının belirtileri; Halsizlik, yürümede zorlanma, ateş, ishal ve kusma olarak sıralanabilir. Ekseninden başka bir noktaya inen göbek, ağır kaldırmanın da etkisiyle vücutta yukarıdaki belirtilere sebep olmaktadır. Göbek düşmesi genellikle geleneksel yollarla tedavi edilmektedir. Göbek düşmesinin tedavisi için birçok farklı yöntem bulunmakla birlikte en yaygın olarak kullanılan yöntem bardak çekme yöntemidir.
Göbek düşmesine kesin çözüm :
Elinize, ateşten etkilenmeyen bir metal çubuk, çatal, bıçak veya çöp şiş vs. alarak ucuna küçük bir parça pamuk sarıp kolonya veya alkolle veya ispirto ile ıslatın. Sonra çakmakla ateşleyin, kalın camlı bir bardak veya kupanın içini ısıtıp bardağın ağız kısmını göbeğe yapıştırın.
Bir diğer yöntem de; göbeğe büyük yumurta büyüklüğünde pamuk yerleştirip üzerine 3 tane kibrit çöpü takın ve çöplerin ucunu ateşleyip üstüne bardağı kapatın, içi ısınan bardak göbeğinizi yukarı doğru çekecektir, biraz bekletip kuvvetli ve sert bir şekilde bardağı çekin, göbek yerine gelecek ve sancı geçecektir.
14 Şubat 2014 Cuma
Çin'liler Neden Sıcak Su İçerler, Sıcak Suyun Faydaları Nelerdir?
Çine gitmiş olanlar iyi bilir, Çin'liler yanlarında sürekli bardak tipi termoslarda sıcak su, çay taşırlar. Kışın soğuk günlerde, hatta bunaltıcı yaz sıcaklarında bile hep sıcak su içerler. Çin restoranlarına gittiğinizde de masanıza ilk gelen bu hafif çayımsı sıcak su'dur.
Peki Çinliler neden sürekli sıcak su içer?
Vücudumuz için gerekli olan şeylerin %99'unu midemiz sayesinde alıyoruz. Yediklerimiz bizi fiziksel ve ruhsal olarak o kadar çok etkiliyor ki acı yememiz bizi daha agresif, tatlı yememiz ise bizi daha mutlu yapıyor. Hatta bu yüzden bilim adamları midemiz için 2.ci beynimiz diyorlar. Midemize en iyi gelen şey ise sıcak su.
Peki sıcak su bizim için neden iyi?
İşte binlerce yıldır bunun farkında olan Çinliler de her fırsatta sıcak su içiyor.
Midemiz vücudumuzun için bir nevi "fırın" işlevi görüyor. Midemiz yediklerimizi bakteri ve enzimlerle eritmek için ilk önce uygun ısıya getiriyor, yani tekrar ısıtıyor. Soğuk su içmek ise midemizin daha fazla enerji harcamasına neden oluyor. Ve yanında alınan diğer besinlerin sindirimini de zorlaştırıyor. Özellikle yağlar soğuk suda çok daha zor çözünüyor. Çinliler ise yemekten önce ve sonra sıcak su içerek midelerinin extra efor sarfetmesini engelliyor.
Çinliler soğuk içecekler içtiğiniz veya soğuk besinler yediğiniz zaman içsel organların daha fazla büzüldüğüne, mevcut problemleri daha da kötüleştirdiğine inanıyor. Yağlı bir tavayı soğuk suda yıkamaya çalışın. Yağlar donar ve yapışır. Ama aynı tavayı SICAK suda
yıkarsanız, yağı çözer ve uzaklaştırır. Bedenimiz yağları içerir.
Sıcak su sistemimizi temizler.
SICAK SUYUN Faydaları :
1 – Bedenin doğal serinletme sistemini çalıştırır. Bu kan dolaşımında artışa neden olur.
2 – İç organları ve kaburga kafesinin etrafındaki kasları gevşetir, daha derin nefes almanızı sağlar.
3 - Mide asidi etkilerini rahatlatır ve asit reflu semptomlarını rahatlatır.
4 – Sulanmayı ve besinlerin emilimini artırarak sindirime yardımcı olur.
5 – Kabızlığı giderir.
6 – Kilo verme : yemeklerden yarım saat önce içilen sıcak su iştahı azaltır ve kilo vermeyi hızlandırır. Nefes tekniği ile birleştirilirse, yağ yakmak için hiper – oksijenlenme sağlar.
7 – Soğuk algınlığı ve gribin süresini kısaltır, zatürreyi önler.
NE KADAR İÇMELİ? NE KADAR SICAK OLMALI? NE KADAR SIK İÇMELİ
Günce 3 kez 1 fincan için, kahve sıcaklığında. Daha fazlası daha iyidir.
Denemeye ne dersiniz?
Sabah kalktığınızda siz de güne sıcak su içerek başlamayı deneyin ve vücudunuzun nasıl tepki verdiğini kendiniz deneyimleyin.
Eğer sıcak suyun tadı hoşunuza gitmiyorsa
İçine biraz zencefil, limon, portakal yada kivi dilimi katarak suyunuzu tadlandırabilirsiniz. Ya da direk olarak Çin usülü yeşil çay içebilirsiniz. Afiyet olsun.
10 Şubat 2014 Pazartesi
PRATİK BİLGİLER... Mutlaka Okuyun
PRATİK BİLGİLER...
1) Gözlüğünüzün vidası çok çabuk çıkıyorsa vidayı takmadan önce,vidanın gireceği deliğe renksiz oje damlatın.Vidayı öyle takın.
2) Satın aldığınız ayakkabılar ayağınızı sıkıyor ise onları bir kaç dakika buhara tutun.
3) Makasınızı bilemek istiyorsanız,zımpara kağıdı kesin.
4) Halıdaki sigara yanıklarından,yanık yerler üzerinde zımpara kağıdı ile dairesel hareketler yaparak kurtulabilirsiniz.
5) Mobilyaların yerlerini değiştirdiğinizde halıların üzerinde iz bırakır.Bu izleri yok etmek için izlerin üzerine bir parça buz koyun ve erimesini bekleyin.Daha sonra üzerinde elektrik süpürgesini gezdirin.İzden eser kalmadığını göreceksiniz.
6) Fermuarlı giyeceklerinizi çamaşır makinesine koymadan önce kapalı olup olmadığını kontrol edin.Açıksa zedelenebilirler.
7) Üst üste koyduğunuz bardaklar yapışıp çıkmıyorsa bir leğenin içerisine koyun.Üstteki bardağın içerisine buz koyup leğenin içerisine yavaş yavaş sıcak su koyun.Bardakların kolayca çıktığını göreceksiniz.
8) Satın aldığınız plastik ve cam eşyalarin üzerine yapıştırılan etiketlerden kurtulmak için etiketin üzerine yemeklik margarin sürün ve 15 dakika bekletin.Bir bez ile ovalayıp yıkayın.Üzerinde hiç bir leke ve çizilme oluşmayacaktır.
9) Ütü yapmayı kolaylaştırmak ve süreyi azaltmak için ütü masasının kılıfının altına alüminyum folyo koyun.Sıcağı geri yansıtacağından ütü yapmak daha kolay olacaktır.
10) Bez pabuçların temizlenmesi sorun oluyor ise pabuçları bir yastık kılıfının içerisine koyun.Kılıfın ağzını kapayın ve çamaşır makinasında yıkayın.Yeni gibi olacaklardır.
11) Buz kalıplarınızı su ile doldurmadan önce bölmelere portakal,limon ve dilediğiniz meyve parçacıkları yerleştirirseniz dekoratif buzlar elde etmiş olursunuz.
12) Eğer ayaklarınız çok ısınıp şişiyorsa onları saatlerce sıcak suda bekletmeyin,aksine kolonya ile ovalayın.Bilekleriniz ve ayaklarınız şişmeyecektir.
13) Eğer ayaklarınız çok hassas ise,sıcak havalarda şikayetleriniz artıyorsa,her sabah bir kaç damla zeytinyağı ile ovalayın.
14) Pamuklu giysilerinizin çekmemesi için ilk yıkamada bir gece soğuk suyun içerisinde bekletin,sonra yıkayın,çekmeyeceklerdir.
15) Dirsek ve topuklarınızın sertleşmesini istemiyorsanız,bir dilim limon ile ovun.Böylece yumuşacık olacaklardır.
16) Yeni bir tava satın aldığınızda ilk önce içinde bir miktar sirke kaynatın.Bu işlem ilerde kızartmalarınızın tavaya yapışmasını önleyecektir.
17) Cevizle dost olun. İçindeki yağ beyin hücreleri için çok yararlıdır.Kan şekerini düşürdüğü için şeker hastalarına da uzmanlar tarafından tavsiye edilir.
18) Duvarınıza çivi çakacağınız zaman işaretlediğiniz yerin üzerine çapraz bant yapıştırın.Çiviyi öyle çakın. Böylece duvarın alçısını çatlatmamış olacaksınız.
19) Kızartma yağını bir kaç kez kullanabilirsiniz.Kullanılır durumda olup olmadığını anlamak için kızgın yağın içerisine bir dilim ekmek atın.Ekmekte kara lekeler oluşmuyorsa kullanabilirsiniz.
20) Cevizlerin kabuklarını kolayca açabilmek için onları bir gece tuzlu suyun içerisinde bekletin.Böylece içleri de dağılmayacaktır.
http://hayatinpufnoktasi.blogspot.com/
26 Aralık 2013 Perşembe
Erkekleri Etkilemenin Püf Noktası
Erkeklerin bayıldığı “kadınsı davranışlar” nelerdir?
Yaratıcı önerilerimizle içinizdeki cazip kadını ortaya çıkarın, göreceksiniz beğendiğiniz tüm erkekler kapınızda sıra olacak!
Erkekleri etkilemek için kadınların tercih ettikleri belli başlı davranışlar vardır. Bunların başında randevular için özene bezene süslenmek veya erkeklere şirin lakaplarla seslenmek gibi klasik davranışlar gelir. Ama işin gerçeği, kadınların hepsi erkeklerin aslında hangi kadınsı davranışlardan etkilendiğini merak eder ve bu konudaki önerileri asla gözden kaçırmazlar. Erkekleri kimi zaman şirin, kimi zaman seksi, kimi zaman çılgın veya uyumlu davranışlarınızla siz de büyüleyebilirsiniz. Yazıyı okuduktan sonra gözlemlerimizin doğruluğuna siz de inanacaksınız.
1- Her ne kadar dudak parlatıcılarının yapışkanlığından şikâyet etseler de, ıslak görünümlü parlak dudaklar erkekleri cezbeder.
2- Çoğu erkek kadınların çantalarında taşıdıklarıyla dalga geçse de her duruma yönelik eşya taşımaları onları çok etkiler.
3- Erkeklerin çoğu evlerinde düzensizdir. Evlerini düzene sokan kadınlar erkekler için vazgeçilmezdir.
4- Bahaneye gerek duymadan sadece aklınızdan geçtiği için telefon etmeniz, kendi içlerinde itiraf edemeseler bile erkekler için etkileyicidir. Bu, onu düşündüğünüzü belli edecek öz güvene ve samimiyete sahip olduğunuz anlamına gelir.
5- Kadınların yumuşak ve mis kokulu elleri erkekler için vazgeçilmezler arasındadır. Ellerinizin her zaman bakımlı ve mis kokulu olmasına dikkat edin.
6- Kadınların koruyucusu gibi hissetmek erkekler için gurur verici bir davranış olduğundan, etkileyicidir.
7- Bakım için tonlarca para döktüğünüzden yakınsalar bile, kadının bakımlı olması erkekleri etkileyen en önemli faktörlerin başında gelir.
8- Kadınların eşyalarına gösterdikleri özen, erkeklerin gözünde sadakat ve özveri simgesidir. İlişkinize gösterdiğiniz özveriyle ne kadar sadık ve güvenilir olduğunuzu anlamasını sağlayabilirsiniz.
9- Kadınların bakımlı olmalarına dikkat ettikleri kadar, sade ve doğal olmalarına da dikkat ederler. Abartılı makyajlar veya giysiler, sade ve doğal haliniz kadar onları etkilemeyecektir.
25 Aralık 2013 Çarşamba
Hızlı Zayıflatan İksir İle Haftada 1-1.5 kilo zayıflayın
1 adet küçük boy ayva
1 adet yeşil elma
5 adet orta boy salatalık
1 kase taze fesleğen (reyhan)
1 şişe maden suyu
iri iri parçalara ayrıldıktan sonra blender dan geçirilir ve içine 1 şişe maden suyu da ilave edilerek iyice püre haline gelinceye kadar çekilir.
Bu iksirden ikindi vakti ve yatmadan önce 1'er su bardağı tüketilmesi halinde haftada (1-1.5) kilo verirsiniz.
22 Aralık 2013 Pazar
Küresel Isınma nedir? Küresel Isınmaya karşı nasıl önlem alınır?
Küresel Isınma nedir? Küresel Isınmaya karşı nasıl önlem alınır?
İnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma deniyor.Daha ayrıntılı açıklamak gerekirse dünyanın yüzeyi güneş ışınları tarafından ısıtılıyor.
Dünya bu ışınları tekrar atmosfere yansıtıyor ama bazı ışınlar su buharı, karbondioksit ve metan gazının dünyanın üzerinde oluşturduğu doğal bir örtü tarafından tutuluyor. Bu da yeryüzünün yeterince sıcak kalmasını sağlıyor.Ama son dönemlerde fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı ve toplumlardaki tüketim eğiliminin artması gibi nedenlerle karbondioksit, metan ve diazot monoksit gazların atmosferdeki yığılması artış gösterdi.Bilimadamlarına göre işte bu artış küresel ısınmaya neden oluyor. 1860’tan günümüze kadar tutulan kayıtlar, ortalama küresel sıcaklığın 0.5 ila 0.8 derece kadar artığını gösteriyor.
Bilimadamları son 50 yıldaki sıcaklık artışının insan hayatı üzerinde farkedilebilir etkileri olduğu görüşünde.
Üstelik artık geri dönüşü olmayan bir noktaya yaklaşılıyor.
Hiçbir önlem alınmazsa bu yüzyıl sonunda küresel sıcaklığın ortalama 2 derece artacağı tahmin ediliyor.
2007’nin de dünya genelinde kayıtların tutulmaya başlandığı son 150 yıllık dönem içinde en sıcak yıl olabileceği öngörüsü var.
Peki bu sıcaklık artışı yani küresel ısınma nelere yol açıyor, hayatımızı nasıl etkiliyor?
Dünya iklim sisteminde değişikliklere neden olan küresel ısınmanın etkileri en yüksek zirvelerden, okyanus derinliklerine, ekvatordan kutuplara kadar dünyanın her yerinde hissediliyor.
Kutuplardaki buzullar eriyor, deniz suyu seviyesi yükseliyor ve kıyı kesimlerde toprak kayıpları artıyor.Örneğin 1960’ların sonlarından bu yana Kuzey Yarıküre’de kar örtüsünde yüzde 10’luk bir azalma oldu. 20’inci yüzyıl boyunca deniz seviyelerinde de 10-25 cm arasında bir artış olduğu saptandı.
Küresel ısınmaya bağlı olarak dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınların şiddeti ve sıklığı artarken bazı bölgelerde uzun süreli, şiddetli kuraklıklar ve çölleşme etkili oluyor.
Kışın sıcaklıklar artıyor, ilk bahar erken geliyor, sonbahar gecikiyor, hayvanların göç dönemleri değişiyor. Yani iklimler değişiyor.
İşte bu değişikliklere dayanamayan bitki ve hayvan türleri de ya azalıyor ya da tamamen yok oluyor.
Küresel ısınma insan sağlını da doğrudan etkiliyor
Bilimadamları, iklim değişikliklerinin kalp, solunum yolu, bulaşıcı, alerjik ve bazı diğer hastalıkları tetikleyebileceği görüşünde.
Neler Yapılabilir ?
Pek çok ülke, çevreye son derece zararlı olmasına karşın, özellikle kömür gibi fosil yakıtları kullanmaktadır.Kyoto protokolü sera gazı emisyonlarını azaltmaları için OECD ülkelerine çağrıda bulunmaktadır. Kyoto'da 2008-12 yılları arasında toplam sera gazı emisyonlarının 1990 yılı seviyesinin %5.4 altına çekilmesi hedeflenmiştir. ürünleri seçin.WF, dünya çapında yürüttüğü Powerswitch! kampanyasıyla, hükümetler ve iş dünyasını WF, dünya çapında yürüttüğü Powerswitch! kampanyasıyla, hükümetler ve iş dünyasını yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı konusunda sorumluluk almaya davet ediyor. Kampanya kapsamında, kömür, petrol, doğal gaz gibi fosil yakıtlar ve nükleer enerji yerine su, jeotermal, biyokütle ve güneş enerjisinin kullanılması teşvik ediliyor.
Ulusal enerji stratejileri en az 30 yıllık bir süreyi öngörür şekilde hazırlanmalıdır. Diğer enerji kaynaklarının geliştirilmesine ve güvenli kullanımına yönelik politikalar belirlenilmelidir. Ulusal enerji politikasının oluşumuna sivil toplum kuruluşlarının ve yerel halkın katılması sağlanmalıdır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmak koşuluyla, yerel ölçekte rüzgar ve güneş gibi alternatif enerji kaynaklarından yararlanılmalıdır.
Tarım, amonyak ve metan gibi değişik emisyonların atmosfere karışmasına neden olmaktadır. Avrupa amonyak emisyonunun %90'ı çiftlik hayvanları ve kimyasal gübrelerden kaynaklanmaktadır. Kimyasal gübre kullanımı, bir sera gazı olan azotdioksit emisyonunu da artırır. Azot ve fosfor içeren gübrelerin kullanımı azaltılmalıdır.
Biz neler yapabiliriz?
Enerji dostu ampuller kullanılmalı.
Televizyonlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
Doğru ışıklandırma kullanılmalı.
Klima yerine vantilatör kullanılmalı.
Evler ısı kaybına karşı yalıtılmalı.
Eşyalar, radyatörleri kapatmayacak şekilde yerleştirilmeli.
Su kaynaklarının kıtlığı da bir başka önemli sorun. Ancak, alınabilecek önlemler de yok değil.
Diş fırçalama, bulaşık yıkama, traş esnasında musluk açık bırakılmamalı.
Daha az su tüketen yeni teknoloji klozetler kullanılmalı.
Klozetlere asılan temizleme maddeleri kullanılmamalı.
Çamaşır suyu tüketimi en aza indirilmeli.
Akan tesisatlar onarılmalı.
Hortumla sulama ve yıkama yapılmamalı.
Suyu, kireç ve bakterilerden arındıran filtreler kullanılmalı.
Çevre örgütleri, tüketicileri ulaşım sektörü konusunda da uyarıyor.
Bu sektör, yenilenemeyen enerji kaynaklarının baş tüketicisi ve sektörde kullanılan gazların emisyonları, hava kirliliğine, iklim değişikliklerine neden oluyor.
Toplu taşıma araçları tercih edilmeli.
Kısa mesafelere arabayla gitmek yerine, yürümeli.
Kurşunsuz benzin tüketen araçlar tercih edilmeli.
Aracın taşıma kapasitesi aşılmamalı.
Uzun duraklamalarda aracın kontağı kapatılmalı.
Çevre örgütleri, tüketicilere geri dönüşümü bir yaşam tarzı olarak benimsemelerini, alışveriş sırasında aşırı tüketimden kaçmalarını öğütlüyor.
Tüketicilerin özenli davranması gereken en önemli konuların başındaysa ambalaj tüketimi geliyor. Zira plastik ambalajların doğada kaybolma süresi bin yılı buluyor.
Tüketiciler, uzun ömürlü ürünlere yönelmeli.
Geri dönüştürülemeyen ambalajlarda satılan ürünler alınmamalı.
Başta PVC olmak üzere, plastik ambalajlardan kaçınmalı.
Şişe ve kavanoz gibi cam ürünler tercih edilmeli.
Plastik poşet ve yiyecek kapları gibi ürünler yeniden kullanılmalı.
Alışverişlerde plastik poşet kullanılmamalı.
Cam malzemeler, organik çöplerle birlikte atılmamalı.
Gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen bilgisayarların yarattığı kirlilik de azımsanacak gibi değil.
Elektrik tüketimi daha düşük modeller alınmalı.
Yazıcıdan kağıt çıktısı alınması asgariye indirilmeli.
Bilgisayarlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
Kullanılmayan bilgisayarlar atılmamalı.
Devlet Olarak küresel ısınmaya karşı yapılabilecekler :
Öncelikle Türkiye'nin gerçekçi bir sera gazı değerlerini belirlemek
Hidrolik enerjiden en fazla yararlanmak.
Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal enerji ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etmek.
Boş arazileri ağaçlandırmak.
Orman yangınlarını kontrol etmek.
Termik santrallerde, iyi yakma metotlarını geliştirmek ve kaliteli yakıt kullanmak.
Isınma amaçlı yakıtları kontrol etmek.
Halkı bilinçlendirmek.
Tarım politikasını gözden geçirmek.
Turizm planlamasını yeniden yapmak.
Yerel Yönetimlerin küresel ısınmaya karşı yapabilecekleri :
İklim değişiminin etkilerini çocuklarımız ve onların çocukları daha çok yaşayacaklar. Bu nedenle, okullarda iklim değişimi konusunda eğitici programlar düzenlemek.
Enerji ve su tasarrufunu projelendirerek uygulamaya sokmak.
Yeni su kaynakları ve yenilenebilir enerji kaynakları bulmak.
Sera gazlarını azaltacak önlemleri ve denetimleri artırmak.
Altyapı ve yerleşim planlamalarında iklim değişimi etkilerini göz önüne almak.
Büyük şehirlere göçü cazip halden çıkartmak, geri göçü özendirmek.
Birey Olarak küresel ısınmaya karşı yapabileceklerimiz :
Evde en çok kullanılan 5 ampülü en az enerji tüketen cinslerle değiştirmek. 2.5 milyon evde yapılan bu uygulama ile 1 yılda 800.000 aracın atmosfere verdiği sera gazına eşdeğer tasarruf yapmış oluyoruz. Aynı zamanda elektrik faturamız da düşük gelecektir.
Evlerdeki 2. televizyonları teke indirmeliyiz. Klimaların filtrelerini 3 ayda bir değiştirmeliyiz. Kirlenen filtreler hava akışını yavaşlatacağından cihaz daha fazla enerji harcayacaktır.
İşyerinize veya evinize alacağınız yeni ekipmanların mutlaka enerji tasarrufu fazla olanlarını tercih edin.
Su kullanımındaki savurganlık, hem enerji tüketimini, hem de su tüketimini artırmaktadır. Örneğin, diş temizliğinde ve traş olurken musluklar mutlaka kapatılmalıdır.
Tuvaletlerin sifonları, sızıntılara karşı gözden geçirilmelidir.
Ekili hobi bahçenizi mutlaka küçültün. Sulama gerektirmeyen alanları büyütün. Az sulama gerektiren bitkiler dikin.
Aracınızı hortumla değil de kova su ile yıkayın.
Evinizde ve işyerinizde, kullanmadığınız zamanlarda, TV, radyo, bilgisayar gibi elektronik cihazların fişlerini çekin.
Yaz aylarında evinizin güneş alan penceresine beyaz perde takın ve gün boyu kapalı tutun.
Ağaç dikin. Her ağaç atmosferden önemli ölçüde sera gazı (CO2) emer.
Yakın mesafelere yürüyün. Uzun mesafeler için metro ve tramvayı tercih edin.
Tüketimi azaltın.
Aracınızı düşük hızda kullanın. "Para sizin olabilir ama dünya hepimizin."
İnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma deniyor.Daha ayrıntılı açıklamak gerekirse dünyanın yüzeyi güneş ışınları tarafından ısıtılıyor.
Dünya bu ışınları tekrar atmosfere yansıtıyor ama bazı ışınlar su buharı, karbondioksit ve metan gazının dünyanın üzerinde oluşturduğu doğal bir örtü tarafından tutuluyor. Bu da yeryüzünün yeterince sıcak kalmasını sağlıyor.Ama son dönemlerde fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı ve toplumlardaki tüketim eğiliminin artması gibi nedenlerle karbondioksit, metan ve diazot monoksit gazların atmosferdeki yığılması artış gösterdi.Bilimadamlarına göre işte bu artış küresel ısınmaya neden oluyor. 1860’tan günümüze kadar tutulan kayıtlar, ortalama küresel sıcaklığın 0.5 ila 0.8 derece kadar artığını gösteriyor.
Bilimadamları son 50 yıldaki sıcaklık artışının insan hayatı üzerinde farkedilebilir etkileri olduğu görüşünde.
Üstelik artık geri dönüşü olmayan bir noktaya yaklaşılıyor.
Hiçbir önlem alınmazsa bu yüzyıl sonunda küresel sıcaklığın ortalama 2 derece artacağı tahmin ediliyor.
2007’nin de dünya genelinde kayıtların tutulmaya başlandığı son 150 yıllık dönem içinde en sıcak yıl olabileceği öngörüsü var.
Peki bu sıcaklık artışı yani küresel ısınma nelere yol açıyor, hayatımızı nasıl etkiliyor?
Dünya iklim sisteminde değişikliklere neden olan küresel ısınmanın etkileri en yüksek zirvelerden, okyanus derinliklerine, ekvatordan kutuplara kadar dünyanın her yerinde hissediliyor.
Kutuplardaki buzullar eriyor, deniz suyu seviyesi yükseliyor ve kıyı kesimlerde toprak kayıpları artıyor.Örneğin 1960’ların sonlarından bu yana Kuzey Yarıküre’de kar örtüsünde yüzde 10’luk bir azalma oldu. 20’inci yüzyıl boyunca deniz seviyelerinde de 10-25 cm arasında bir artış olduğu saptandı.
Küresel ısınmaya bağlı olarak dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınların şiddeti ve sıklığı artarken bazı bölgelerde uzun süreli, şiddetli kuraklıklar ve çölleşme etkili oluyor.
Kışın sıcaklıklar artıyor, ilk bahar erken geliyor, sonbahar gecikiyor, hayvanların göç dönemleri değişiyor. Yani iklimler değişiyor.
İşte bu değişikliklere dayanamayan bitki ve hayvan türleri de ya azalıyor ya da tamamen yok oluyor.
Küresel ısınma insan sağlını da doğrudan etkiliyor
Bilimadamları, iklim değişikliklerinin kalp, solunum yolu, bulaşıcı, alerjik ve bazı diğer hastalıkları tetikleyebileceği görüşünde.
Neler Yapılabilir ?
Pek çok ülke, çevreye son derece zararlı olmasına karşın, özellikle kömür gibi fosil yakıtları kullanmaktadır.Kyoto protokolü sera gazı emisyonlarını azaltmaları için OECD ülkelerine çağrıda bulunmaktadır. Kyoto'da 2008-12 yılları arasında toplam sera gazı emisyonlarının 1990 yılı seviyesinin %5.4 altına çekilmesi hedeflenmiştir. ürünleri seçin.WF, dünya çapında yürüttüğü Powerswitch! kampanyasıyla, hükümetler ve iş dünyasını WF, dünya çapında yürüttüğü Powerswitch! kampanyasıyla, hükümetler ve iş dünyasını yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı konusunda sorumluluk almaya davet ediyor. Kampanya kapsamında, kömür, petrol, doğal gaz gibi fosil yakıtlar ve nükleer enerji yerine su, jeotermal, biyokütle ve güneş enerjisinin kullanılması teşvik ediliyor.
Ulusal enerji stratejileri en az 30 yıllık bir süreyi öngörür şekilde hazırlanmalıdır. Diğer enerji kaynaklarının geliştirilmesine ve güvenli kullanımına yönelik politikalar belirlenilmelidir. Ulusal enerji politikasının oluşumuna sivil toplum kuruluşlarının ve yerel halkın katılması sağlanmalıdır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmak koşuluyla, yerel ölçekte rüzgar ve güneş gibi alternatif enerji kaynaklarından yararlanılmalıdır.
Tarım, amonyak ve metan gibi değişik emisyonların atmosfere karışmasına neden olmaktadır. Avrupa amonyak emisyonunun %90'ı çiftlik hayvanları ve kimyasal gübrelerden kaynaklanmaktadır. Kimyasal gübre kullanımı, bir sera gazı olan azotdioksit emisyonunu da artırır. Azot ve fosfor içeren gübrelerin kullanımı azaltılmalıdır.
Biz neler yapabiliriz?
Enerji dostu ampuller kullanılmalı.
Televizyonlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
Doğru ışıklandırma kullanılmalı.
Klima yerine vantilatör kullanılmalı.
Evler ısı kaybına karşı yalıtılmalı.
Eşyalar, radyatörleri kapatmayacak şekilde yerleştirilmeli.
Su kaynaklarının kıtlığı da bir başka önemli sorun. Ancak, alınabilecek önlemler de yok değil.
Diş fırçalama, bulaşık yıkama, traş esnasında musluk açık bırakılmamalı.
Daha az su tüketen yeni teknoloji klozetler kullanılmalı.
Klozetlere asılan temizleme maddeleri kullanılmamalı.
Çamaşır suyu tüketimi en aza indirilmeli.
Akan tesisatlar onarılmalı.
Hortumla sulama ve yıkama yapılmamalı.
Suyu, kireç ve bakterilerden arındıran filtreler kullanılmalı.
Çevre örgütleri, tüketicileri ulaşım sektörü konusunda da uyarıyor.
Bu sektör, yenilenemeyen enerji kaynaklarının baş tüketicisi ve sektörde kullanılan gazların emisyonları, hava kirliliğine, iklim değişikliklerine neden oluyor.
Toplu taşıma araçları tercih edilmeli.
Kısa mesafelere arabayla gitmek yerine, yürümeli.
Kurşunsuz benzin tüketen araçlar tercih edilmeli.
Aracın taşıma kapasitesi aşılmamalı.
Uzun duraklamalarda aracın kontağı kapatılmalı.
Çevre örgütleri, tüketicilere geri dönüşümü bir yaşam tarzı olarak benimsemelerini, alışveriş sırasında aşırı tüketimden kaçmalarını öğütlüyor.
Tüketicilerin özenli davranması gereken en önemli konuların başındaysa ambalaj tüketimi geliyor. Zira plastik ambalajların doğada kaybolma süresi bin yılı buluyor.
Tüketiciler, uzun ömürlü ürünlere yönelmeli.
Geri dönüştürülemeyen ambalajlarda satılan ürünler alınmamalı.
Başta PVC olmak üzere, plastik ambalajlardan kaçınmalı.
Şişe ve kavanoz gibi cam ürünler tercih edilmeli.
Plastik poşet ve yiyecek kapları gibi ürünler yeniden kullanılmalı.
Alışverişlerde plastik poşet kullanılmamalı.
Cam malzemeler, organik çöplerle birlikte atılmamalı.
Gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen bilgisayarların yarattığı kirlilik de azımsanacak gibi değil.
Elektrik tüketimi daha düşük modeller alınmalı.
Yazıcıdan kağıt çıktısı alınması asgariye indirilmeli.
Bilgisayarlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
Kullanılmayan bilgisayarlar atılmamalı.
Devlet Olarak küresel ısınmaya karşı yapılabilecekler :
Öncelikle Türkiye'nin gerçekçi bir sera gazı değerlerini belirlemek
Hidrolik enerjiden en fazla yararlanmak.
Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal enerji ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etmek.
Boş arazileri ağaçlandırmak.
Orman yangınlarını kontrol etmek.
Termik santrallerde, iyi yakma metotlarını geliştirmek ve kaliteli yakıt kullanmak.
Isınma amaçlı yakıtları kontrol etmek.
Halkı bilinçlendirmek.
Tarım politikasını gözden geçirmek.
Turizm planlamasını yeniden yapmak.
Yerel Yönetimlerin küresel ısınmaya karşı yapabilecekleri :
İklim değişiminin etkilerini çocuklarımız ve onların çocukları daha çok yaşayacaklar. Bu nedenle, okullarda iklim değişimi konusunda eğitici programlar düzenlemek.
Enerji ve su tasarrufunu projelendirerek uygulamaya sokmak.
Yeni su kaynakları ve yenilenebilir enerji kaynakları bulmak.
Sera gazlarını azaltacak önlemleri ve denetimleri artırmak.
Altyapı ve yerleşim planlamalarında iklim değişimi etkilerini göz önüne almak.
Büyük şehirlere göçü cazip halden çıkartmak, geri göçü özendirmek.
Birey Olarak küresel ısınmaya karşı yapabileceklerimiz :
Evde en çok kullanılan 5 ampülü en az enerji tüketen cinslerle değiştirmek. 2.5 milyon evde yapılan bu uygulama ile 1 yılda 800.000 aracın atmosfere verdiği sera gazına eşdeğer tasarruf yapmış oluyoruz. Aynı zamanda elektrik faturamız da düşük gelecektir.
Evlerdeki 2. televizyonları teke indirmeliyiz. Klimaların filtrelerini 3 ayda bir değiştirmeliyiz. Kirlenen filtreler hava akışını yavaşlatacağından cihaz daha fazla enerji harcayacaktır.
İşyerinize veya evinize alacağınız yeni ekipmanların mutlaka enerji tasarrufu fazla olanlarını tercih edin.
Su kullanımındaki savurganlık, hem enerji tüketimini, hem de su tüketimini artırmaktadır. Örneğin, diş temizliğinde ve traş olurken musluklar mutlaka kapatılmalıdır.
Tuvaletlerin sifonları, sızıntılara karşı gözden geçirilmelidir.
Ekili hobi bahçenizi mutlaka küçültün. Sulama gerektirmeyen alanları büyütün. Az sulama gerektiren bitkiler dikin.
Aracınızı hortumla değil de kova su ile yıkayın.
Evinizde ve işyerinizde, kullanmadığınız zamanlarda, TV, radyo, bilgisayar gibi elektronik cihazların fişlerini çekin.
Yaz aylarında evinizin güneş alan penceresine beyaz perde takın ve gün boyu kapalı tutun.
Ağaç dikin. Her ağaç atmosferden önemli ölçüde sera gazı (CO2) emer.
Yakın mesafelere yürüyün. Uzun mesafeler için metro ve tramvayı tercih edin.
Tüketimi azaltın.
Aracınızı düşük hızda kullanın. "Para sizin olabilir ama dünya hepimizin."
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)